Kâinatın her yerinde olduğu gibi, canlılar âleminde de hassas bir denge söz konusudur. Amarikalı biyolog Commoner, “Gezegenle Barışmak” (Making Peace with Planet) adlı kitabında; “Ekosferde her şey her şeyle bağlantılıdır” der. Bunu biraz somutlaştıracak olursak; bir yaprağın dala bağlı olması gibi, dal da ağaca bağlı, ağaç yer küresine, o da güneşe bağlıdır. Bu durumda mantıken şu önerme ortaya çıkıyor: “Bir yaprağı yapan ve yaşatan güç neyse, güneş ve sistemini de elinde tutan güç o olmalıdır.” Buradan hareketle şunu anlıyoruz ki, kâinatta hiçbir şey başıboş bırakılmış değildir.
Buna delil olarak önce kendi vücudumuzdan bir örnek vereyim: Hücrelerimizde her saat yaklaşık olarak 150.000.000.000.000.000.000 (150 kentyilyo) amino asit organize edilerek protein zincirleri oluşturulmaktadır. Bu örnekte olduğu gibi, insan vücudunda bu muazzam derecedeki faaliyetlerin bir salise bile durması ya da gecikmesi insan hayatının bitmesi için yeterlidir. Demek ki her an her saniye hücrelerdeki bu muazzam dengeyi koruyan gizli bir el faaliyet gösteriyor.
Yine yeryüzünde hiçbir şeyin kendi haline bırakılmadığını ve canlılar dünyasında her an muazzam bir dengenin gözetildiğini gösteren iki örnek daha: Bir defada yaklaşık olarak 100’ün üstünde, hayatı boyunca da 600-1000 yumurta bırakabilen bir dişi karasinek yılda 7 kez ürer. Sonuçta yıl boyunca bir sineğin bıraktığı yumurta sayısı 5 trilyonu geçer. Başka bir ifadeyle; bir sinek, bir yıl içerisinde 80 bin ton ağırlığında bir sinek ordusu meydana getirebilir. Ama sineklerin var olduğundan bu yana kurulmuş olan ve her an korunan denge sayesinde asla böyle bir aşırı üreme söz konusu olmaz. Eğer bu dengeyi her an koruyan bir güç olmasaydı, uzmanların dediğine göre sadece bir böcek türü bile yeryüzünde 14 cm kalınlığında bir tabaka oluşturabilirdi.
Balık, ıstakoz ve istiridye gibi canlılar bir yumurtlamada binlerce hatta milyonlarca yumurta bırakır. Bazı istiridye türlerinin üreme mevsimi boyunca 100 milyon yumurta yumurtladığı bilinmektedir. Şayet canlılarda bu üreme faaliyeti, kendi halinde başıboş bırakılmış olsaydı ve her an bir kontrol olmasaydı denizler ağzına kadar balık ile dolup taşacaktı.
Son örneğim bitkiler aleminden; her bir haşhaş bitkisinin meyvesinin içinde yaklaşık 20 000 tohum bulunur. Yani, her bir haşhaş bitkisi tek başına 20 000 haşhaş bitkisi olabilecek bir potansiyele sahiptir. Eğer bu üreme potansiyeli her an kontrol altında tutulmamış olsaydı yeryüzü bir haşhaş tarlasına dönebilirdi.
Atomları ve molekülleri, hücreleri ve bedeni, canlıları, gökleri ve yeri, yıldızları ve galaksileri harika bir düzen ve denge üzerine kurmak ve devam ettirmek ancak her an her yerde olan ve her şeye gücü yeten bir kuvvetle olabilir. Velhasıl kâinatın kurulmuş bir saat gibi kendi haline bırakılmadığına dair atomlar kadar şahitler vardır.
Son söz olarak, yeryüzünde bu kadar denge ve adaleti gözeten Yaratıcı, elbette ilahi adaleti gereği tüm canlıların hakkını ve hukukunu gözeteceği büyük bir mahkemesi de olacaktır.
Yazar
Prof. Dr. Fatih SATIL
Balıkesir Üniversitesi Biyoloji / Botanik Anabilim Dalı