Tarih boyunca insanlar, yeryüzünde, atomlarda, bitki, hayvan ve insan vücudundaki kısacası bütün kâinatta nizamı, intizamı, düzeni ve hassas dengeleri devamlı gördükleri için bu yapılar onlarda genellikle ülfet, yani alışkanlık oluşturur ve bunları da sanki olağan işlermiş gibi görürler.
Her gün güneşin doğuşu, batışı, ayın aylık döngüsü içinde aldığı şekiller, gece gündüzün birbirini takip edişi gözlenir ama insanların ilgisini çok çekmez. Onların olağanüstü bir kudret mu’cizesi olduklarını akıllarına bile getirmezler. Ama güneş veya ay tutulması yahut dünyaya yakın geçen bir kuyruklu yıldız, bütün dünyanın ilgisini çeker, izlenen ve konuşulan bir olay olur. Örneğin Halley kuyruklu yıldızı 76 Yılda bir Dünya’nın yakınından geçer. 1910’da ve 1986 yılında dünyaya yakın geçişleri tüm dünyada hayret, ilgi ve biraz da korkuyla izlenmişti. Niçin?.. Çünkü nadirattan olduğu için dikkatleri çekmişti.
Bugün yeryüzünde 7.7 milyar insan yaşıyor. Hepsi anne karnında uzun bir serüvenden sonra dünyaya geldiler. Çoğunlukla hamilelikler tekil gebeliklerdir ama sanki doğumlar olağan, basit şeylermiş gibi kabul edilirler. Olağan görülen bu işlerin aslında birer kudret mu’cizesi oldukları hiç düşünülmez
İnsanın anne karnındaki 9 ay 10 günlük serüveni sebeplerin eseri midir? Kendi kendine mi olur?
Tabiat mı yapar? Yoksa o bir mucize midir? Dişi yumurta hücresi, erkek sperm hücresi tarafından anne karnında ki tüplerde döllenir. Meydana gelen yeni oluşumun adına zigot denir. Bu yeni oluşum anne karnında mitoz bölünmeler geçirir. Bu olaya zigot yarıklanması denir. Önce 2’ye sonra 4, 8,16 ve 32’ye bölünür.
Embriyon tüplerden 4. günde ana rahmine gelir ve orada tutunur. Embriyolojik gelişim 23 devreden oluşur ve 56 gün sürer ve bu dönemdeki canlıya embriyon denir. 57. günden itibaren doğuma kadar geçen süredeki oluşuma ise fetüs denir. Anne karnında zigottan embriyoya, oradan fetüse ve doğuma kadar yaşanan her türlü gelişim, değişim, bölünme ve farklılaşmalar birer plan dahilindedir.
Embriyonun ana rahmine yapışması, orada tutunup düzenli bölünmesi ve farklılaşmaya devam ederek çoğalmaları çok normal, basit ve olağan bir iş midir? Üzerinde düşünmeye gerek yok mudur? Onlar; basit sebeplerle, tesadüfen veya kendi kendine mi olur? Tabiat mı yapar? Yoksa sebeplerin arkasında gizli bir kudret eli olmasın? Bu konularda akıl ve mantık yürütmek gerekmez mi?
Çoğul gebeliklerin tüm doğumlardaki sıklığı %1 – 2 dir. Ama ikiz ve daha fazla olan gebelikler, yapışık ikizler, anomalili doğumlar, düşükler gibi olağan dışı olaylar bütün dünyanın ilgisini çeker. Embriyoloji ve Genetiğin zamanla çok gelişmesi anne karnındaki zigot ve fetüsün muhteşem serüvenini gözler önüne sermiştir. Gerek insanlarda gerekse hayvanlarda çok nadiren anormal yapıda iki başlı, üç kollu bir hayvan veya yapışık ikizler ortaya çıktığında bunlara aşırı önem verilmiş. Ve bunlar bütün insanların ilgisini daha çok çekmiş ve medyatik olmuştur.
Anomalili doğumların %10-20’si genetik, %10-20’si çevresel nedenlere ve %60-80’i de bilinmeyen faktörlere bağlıdır. Mesela tarihte ilk yapışık ikizler ola Siyam ikizleri Chang ve Eng Bunker kardeşler, 11 Mayıs 1811 tarihinde dünyaya geldiler. İkisi de evlendi, çocukları oldu. 1874’ün Ocak ayında, 63 yıldır paylaşmakta oldukları yataklarında yaşamlarını yitirdiler.
İkiz gebelikler; tek yumurta ikizleri, çift yumurta ikizleri ve yapışık ikizler olarak 3 grupta incelenir. Bu işin sırrı embriyonarın bölünme zamanlarında yatmaktadır.
Döllenmeden sonraki ilk 4 gün içerisinde olan bölünme olursa tek yumurta ikizleri çift plasenta-çift zarlı olarak meydana gelirler. Görülme oranı %33 tür.
Döllenmenin oluşmasından sonra, mevcut zigot kütlesinin 4-8. günler arasında ikiye ayrılması ile tek plasenta-çift keseli ikizler meydana gelir. %65 0ranında görülür. Bunlarda düşük, erken doğum, ikizlerden birinde kalp-beyin anomalileri ve kan hastalıkları çok görülür.
Eğer 8. ile 13. günler arasında hücre kütlesinde ayrışma olursa, tek plasenta-tek zarlı iki ayrı cenin-bebek oluşur. Aynı kese içinde iki bebek gelişir. %2 oranında görülür ama en riskli gruptur. Bu durum ise göbek kordonlarının dolanması ve düğüm oluşturması nedeni ile %50 olguda anne karnında kayıplar ile sonuçlanırlar.
Eğer hücre kütle ayrışması geç dönemde yani 13.günden sonra oluşursa yapışık ikizler meydana gelir. Yapışık ikizliğin tüm gebeliklerde 1/50.000 – 1/100.000 sıklıkta görüldüğü düşünülse de, % 60’ının ölü doğumla sonuçlanması nedeniyle gerçek sıkılığının 1/200.000 canlı doğum olduğu düşünülmektedir
İnsan vücudunda 38 triyon hücre, 200 den fazla hücre çeşidi, her hücrede 23 çift kromozom ve her çekirdekte son genom projesine göre 19 bini tespit edilen ve 2 bin kadarı da tahmin edilen olmak üzere 21-22 bin civarında gen vardır.
Bugün yeryüzünde 7.7 milyar insan yaşıyor. Her insan özeldir, kimseye benzemez yüzleri, parmak izleri, göz renkleri, sesleri, birbirinden farklıdır. Karakterleri, davranışları ve duyguları değişiktir. İkiz kardeşler bile o kadar birbirine benzerken bir sürü benzemeyen yönleri vardır.
İnsanın anne karnındaki serüvenine baktığımızda ne sperm, yumurta hücresi ne de zigot, embriyon ve fetüs ‘’akıl, ilim, irade, kudret ve hikmet sahibi ’’ değildir. Annenin de rahiminde gelişen olaylara hiçbir müdahalesi yoktur. Hücrelerin birleşmesi, zigotun ve embriyonun ne zaman bölüneceği, hücrelerin farklılaşması, organların teşekkülü, büyümesi ve belli bir süre sonunda çocuğun doğumu akılsız sebeplere, kör tesadüfe, şuursuz tabiata verilemez. Evrim gibi bir kelimeyle açıklanamaz. Bütün sebepleri de sonuçlarını da perde arkasında idare eden sonsuz ilim, irade ve kudret sahibi bir Zat’dan başkası yapamaz.
Kaynaklar
1- Aksoy F, konjenİtal anomaliler: tanımlama, sınıflama,terminoloji ve anomalili fetusun incelenmesi
2-Bakırcı Mert Ç, https://evrimagaci.org/siyam-ikizleri-bir-elmanin-iki-yarisi-2877
3-Bianconi E, Piovesan A, Facchin F, Beraudi A, Casadei R, Frabetti F, Vitale L, Pelleri MC, Tassani S, Piva F, Perez-Amodio S, Strippoli P, Canaider S (2013). An estimation of the number of cells in the human body. Ann Hum Biol 40:463-471
4-11-Gürsu Hazım A.Varan B, Erdoğan İ, Oktay A. , Parapagus ikizlerin ekokardiyografik incelemesi,
https://pdfs.semanticscholar.org/ecf5/b50f604fa2bb41b398a52e0eb5fcc479182f.pdf
5-Onur E, ikiz gebeliklerde koryonisitenin perinatal ve neonatal sonuçlara etkisi( uzmanlık tezi )
İstanbul,http://istanbulsaglik.gov.tr/w/tez/pdf/kadin_hast/dr_onur_erol.pdf
6-Sebire NJ, Nicolaides KH. Screening for fetal abnormalitiees in multipl pregnancies Baillieres Clin Obstet Gynecol 1998 Mar ;12(1) 19-36
7-Sever Çetin M., https://evrimagaci.org/ikizlerle-ilgili-ilginc-gercekler-ikizlerin-parmak-izi-ve-genleri-ayni-mi-7826
8- Süer N, Durukan B. Birol, Kutlu Y.,Olgu sunumu
9-Tarhan N, “yaratılışı anlamada “logical resoning” yöntemlerinin yeri, I.Uluslararası bilimler ışığında yaratılış kongresi tebliğleri. Ş.Urfa,2018https://www.journalagent.com/medeniyet/pdfs/MEDJ_26_3_137_139.pdf
10- Topçuoplu Ata M, YAPIŞIK İKİZLER: Olgu sunumu
http://www.ctf.istanbul.edu.tr/dergi/online/2003v34/s1/031o2.pdf
http://www.turkjpath.org/pdf/PDF_46.pdf
11- Ütine Eda G., Boduroğlu K. Konjenital anomalilerden korunma
http://www.cshd.org.tr/uploads/pdf_CSH_486.pdf
12-https://www.medimagazin.com.tr/guncel/genel/tr-gen-degistirmeden-felc-tedavisine-2019da-dunyada-saglik-alaninda-yasanan-en-onemli-gelismeler-11-681-84990.html
Yazar
Uzm. Dr. Selçuk Eskibüyük
Genel Cerrahi